26 Eylül 2011 Pazartesi

Boardlarım

2009 kışında snowboard yapmaya başlamıştım. Bir haftasonu 2 gün deneyip de kayaktan çok daha zevkli olduğunu görüp, ben bu işi yapacağım deyince kendi boardumu almaya karar vermiştim. Pazar dağdan iner inmez KayseriPark'taki İntersport'a bakmıştım boardlara. Şubat ayı sonuydu sanırım ve belli bir indirimle satıyorlardı boardları. Crazy Creek diye bir markanın seti (board, bağlama, bot) hoşuma gitmişti ama yine de almadan biraz araştırmak istemiştim, internette şu anda üyesi olmadığım bir forum bulup üye olup, bu marka boarddan kullandığından bahseden birkaç üyeye mesajla sormuştum. Olumlu geri dönüşlerden sonra haftaiçinde bir gün boardumu almıştım. Aldığım gün de omzumu sakatladım. Ama vazgeçmedim tabi (1 yıl sonra aynı omzu 2. kez sakatlamama rağmen)

2009 Mart'ında alıp 3 sezon kullandığım ilk boardum Crazy Creek d-scent 155



All-mountain, positive camber, directional bir board, başlangıç seviyesi için gayet uygun, dağın her yerinde kullanılabilen, hiç bir yerde üzmeyen ama tam performans da vermeyen bir boarddu. Dağdan bazı kareler;



Geçen sezon (2011 kışında) yeni bir board arayışına girmiştim, aslında özellikle reverse camber bir board istiyordum. Başka herhangi bir camber boardun mevcut boardumdan çok farklı olmayacağını düşünüyordum. Kenar takılma riskini ortadan kaldırması, bolkarda rahat ettirmesi gibi nedenler reverse camber bir boarda yönlendiriyordu beni. Lib-Tech Skate Banana idi aslında aklımdaki. Ama bir yandan da bilinçli olmasa da ismi hoşuma gittiğinden Bataleon Evil Twin vardı kafamda bir yerde. Bu ikisi aslında tam karşılaştırılabilir boardlar değil, Skate Banana reverse camber ve epey esnek bir board, Evil Twin ise positive camber ama TBT diye bir teknolojiye sahip. 2011 Şubat ayında skiciyiz'de kullanılmamış bir Evil Twin satıldığını gördüm, fiyatı bütçeye boyu da bana uygundu. Önce Bataleon'un Türkiye distribütörü Proshop'u aradım. Böyle bir ilan olduğunu ve boardun isteğime uygun olup olmadığını öğrenmek istediğimi söyledim. Bu arada Proshop kış sporları ile ilgili satış ve bakım hizmetleri veren çok değerli butik bir yer. Beni board ile ilgili danışmanlarına yönlendirdiler, skiciyiz'de de kar nicki ile yazan Kağan Bey'e. Onu arayıp isteklerini anlattım, yer hareketleri vs. için uygun olacağını söyledi. İkna olunca ilan sahibi arkadaşla bağlantı kurup 2. boardumu aldım.

2011 Şubat'ında alıp henüz bir sezon kullandığım Bataleon Evil Twin Classic 155





Şekilden de görüleceği üzere esnek bir board. Aslında tam bir park boardu (henüz park görmemiş olsa da) positive camber, dolayısıyla camber bir boardun avantajlarına sahip, yani slalom, carving durumunda etkin kenarı reverse camber bir boarda göre daha iyi, bunun yanında Triple Base Technology denilen boardun uçlarına doğru kenardan kenara hafif kalkık olmasından dolayı kenar takılma riskini de ortadan kaldırıyor. Yani camberin avantajlarına sahip, dezavantajları yok. Aslında TBT'nin avantajlarını kar şurda çok güzel açıklamış, bende onu özetledim :) Evil Twin'den pistte çok memnunum, yer hareketleri için çok uygun (henüz çok yapamasam da), rampalara henüz giremediğim için bir şey diyemeyeceğim. Ama bolkarda resmen eziyet çektiriyor. Pist dışı toz kar için hiç uygun değil. Eski boardum (Crazy Creek) directional olmasından dolayı, bağlamaları tam geri aldığımda bolkarda işimi görüyordu, fakat yine de sadece bolkara özel bir boardum olmasını da istiyordum.

Bu yüzden sezon sonundan beri aklımda olan bir modeli geçen hafta İstanbul'da Proshop'a uğradım ve aldım. Kar görmesi için daha 2-3 ay beklemesi gerekecek.

2011 Eylül'de aldığım henüz kar görmeyen 2011 model Capita Charlie Slasher 158



Taban grafiği çok hoşuma gitti, üst kaplamasında da siyah üzerinde yansıma şeklinde aynı grafik var aslında. Directional bir board ve tapered, yani kuyruk kısmı ön kısmından 2 cm. kadar daha dar, bu da bolkarda kuyruğun daha kolay batmasını sağlıyor. Camberi ise çok farklı. Ön bağlamaya kadar flat base diye geçiyor, yani zero camber gibi, düz tamamen, ön bağlamanın daha ön kısmı reverse camber şeklinde hafif havaya kalkık. Proshop'un sitesinde "bol kar canavarı", "derin karda zahmetsiz performans" diye tanıtmışlar, bakalım göreceğiz.

Şubat 2013 Editi: Neredeyse 2 sezondur kullandığım Charlie Slasher'dan son derece memnunum. Geçen sene Sarıkamış'ta bolkarda hiç batırmadı beni. Tapered şeklinden dolayı kuyruk kolay batıyor. Ön bağlamaya kadar flat olması stabil olmasını sağlıyor, burun kısmının reverse camber olması bolkarda burunu dışarı çıkarıyor. Aynen bolkarda hiç arka bacağa yüklenmeden adeta pistteymişçesine süzülüyor.

Bu arada bir park, bir de bolkar boardum olunca all-mountain boarda ihtiyacım kalmamıştı, 3 yıl beni üstünde taşıyan emektar boardumu da emekli ettim, geçen hafta bağlamaları ile birlikte epey uygun bir fiyata verdim siteden tanıdığım bir arkadaşın arkadaşına.

Aralık 2012 Editi: 2012 sezonunda Evil Twini çok az kullandım, neredeyse hiç kullanmadım. Sarıkamışa iki boardumu da götürmüştüm ama Evil Twini bir kez bile kullanmadım. Fazlalık olmuştu yani, ben de 2013 sezonu açılmadan önce Evil Twini satışa çıkardım, gayet de uygun bir fiyat verdiğimden (400 TL) 1 saat içinde satıldı. Sezon sonuna ya da gelecek seneye ya hybrid camberli bir all mountain (tek boardla dağın her yerinde kullanabilmek için) ya da Horrorscope gibi çok esnek bir park boardu (kolayca yer hareketleri, eğip bükmek için vs.) alıcam heralde.

Şubat 2013 Editi: Şubat başında Proshop'tan %50'ye varan indirimler diye mesaj geldi, hemen aradım aklımda Horrorscope vardı, 153 ya da 155 düşünüyordum, ellerinde sadece 151 kalmış.  İndirime girdiklerine dair bir bilgi yoktu ama ardından Zula'yı aradım, 155 varmış, asıl 153 istiyordum olmazsa 155'di aklımdaki. Aykut Bey'le bir süre konuştuk, ben biraz düşüneyim dedim ama tekrar arayana kadar Horrorscope aklımdan hiç çıkmadı, bu boarda sahip olmalıydım, bu senenin grafiğini çok beğenmiştim. Tekrar arayınca boardu ayırın dedim, sonra İstanbul planları yapmaya başladım, haftaiçi Kayseri'ye gelecektim zaten, Kayseri-İstanbul Atlasjet'ten ekonomik biletler aldım, aynı gün sabahında gidip akşamında dönecek şekilde. (Giderken yanımda Charlie Slasher'ı götürdüm, altında tamirat gerekiyordu, Proshop'a iletip Sarıkamış'tan önce 1 haftada hallettiler, kargosunu bekliyorum.)





İstanbul'a gitmemin asıl nedeni bot da almak istememdi, botu da deneyerek almak istiyordum, aklımda Deeluxe vardı, bu markada da iç botun fırınlanma olayı olduğu için deneyip ısıtılmış iç botu bir süre giyerek tam ayağın şeklinin alınması sağlanıyor. Orta sertlikte, hem freeride hem freestylea gidecek Deeluxe ID fichtl'e karar verdim. Giydiğimde ayağımı tam olarak kavrıyor ve en ufak hareketi iletiyor. Eski botlarımın hem ayağıma biraz büyük geldiğini hem de 5. sezonunda iyice kendini saldığını düşününce hareketleri iletmekte pek başarılı değildi.


Bu boarda uyacak freestyle tarzında bağlama olarak da Union Flite'a karar verdim.




İlk denemede memnun kaldım, zaten amacım esnek, yer hareketlerimi geliştirecek ikinci bir board edinmekti, bu grafikle de kaçmazdı. Board esnekliğini hissettiriyor ama yüksek hızda Charlie kadar güven vermiyor, agresif carvingde de onun kadar başarılı değil. Bağlamalar arası taban flat ama bağlamaların altından itibaren reverse olmaya başlıyor, bu da bolkarda gayet başarılı yapıyor bu boardu, kiloma göre 155 twin bir boarddan beklemediğim kadar başarılı, arka bacağa hafif yüklenmek yetiyor. Dağdan iki kare;