20 Temmuz 2011 Çarşamba

Tahtaoba

19 Haziran 2011 Pazar günü Tokat'tan İsmail abi'nin orada tanıştığım, haftasonları turlar düzenleyen bir ekiple Tahtaoba turuna katıldım.

Turun haritası

Güneşe kalmamak için sabah çok erken saatte çıkılması planlanmıştı ama tesis geç açıldığından daha geç saatte çıkılması kararlaştırıldı. Toplam 7 kişi 8-8:30 gibi çıktık sanırım. Turda ben fotoğraf çekmedim, arkadaşlar çekmişti ama alamadık, sadece o gün bluetooth vasıtasıyla aldığım 2 fotoyu ekliyorum. Haritadan anlaşılacağı üzere eğimin %8 olduğu yerler varmış. 600 rakımlı Tokat merkezden 1200 rakımlı Kızıliniş'e kadar sürekli bir tırmanış var. Eğimin çok fazla olduğu yerlerde bisikletten inip dinlenerek, yürüyerek, sonra tekrar bisiklete binerek Kızıliniş'e çıktık.



Tahtaoba'da balık yedik, çay içtik, biraz vakit geçirip öğlen saatlerinde dönüşe geçtik. Dönüşte iniş muhteşemdi, maksimum hızım olan 60 km.yi gördüm.


Mesafe olarak uzun değil ama rampadan dolayı epey zorlayıcı bir turdu.

Kaz Gölü

18 Haziran 2011 Cumartesi Taylan'la bisikletlerle Kaz Gölü'ne gittik. Benim de bisikletim henüz 20 günlük ve ilk turum olacaktı. Üniversiteye gidip gelmeler dışında bir defa Emirseyit tarafına (30 km), bir defa da akşam kampusten çıkışta havaalanına kadar (25 km) gidip gelmiştim. Bunda da niyet aslında Ballıca Mağarasına çıkmaktı fakat yolda kararımız değişti.

Turun haritası için

Sabah 8:30 gibi buluşacaktık ama Taylan biraz geç kaldı. Hatta aradığımda yeni uyanmıştı, bekledim biraz, gelince önce bisikleti kiraladık, İsmail abi Ballıca'da tırmanış var, çok yorulursunuz dedi, biz önce Migros'a gidip kahvaltılık, su ve yol için enerji verecek çikolata vs. şeyler aldık, ırmak kenarında kahvaltımızı yaptık.


Sonrasında yola koyulduk, hava yağacak gibi kapalıydı ama gün boyunca yağmadı neyse ki, bizi güneşten korudu sadece. Eski Pazar yolundan gidelim derken yolun girişinde Kaz Gölü tabelasını gördük. Böyle bir yer olduğunu bilmiyordum (6 yıldır Tokat'tayım), Taylan da duymuş sadece, hemen telefonun haritasından baktım, mesafe olarak fazla görünmüyordu, gitmeyi gözümüz kesti.



Sola ayrılan Pazar yoluna girip devam ettik.


Fotodan pek anlaşılmasa da İstanbul uçağı kalktı gidiyor, havanın kapalı olduğu anlaşılıyor en azından.


Yolun bir kısmı stabilizeydi, bazı yerlerinde çalışmalar vardı.






Stabilize yolu bitirip Pazar'a girdik, Mahperi Hatun Kervansarayı'nın önünde durduk,


2 yıl önce bir kere gelip Tokat Kebabı yemiştik, cafe/restoran olarak kullanılıyor. Önünde bekleyen elemanlardan Kaz Gölü'ne nasıl gidileceği ve yol hakkında bilgi aldık, düm düz gidilecekmiş, yolda da rampa yokmuş.



 Pazar'ı çıktık yola devam ediyoruz,


Bir benzin istasyonunda ihtiyaç molası veriyoruz.


33 km. olmuş


1,5 saat sürmüşüz.


 Ortalama hızımız


Bisikletimin toplam km.si 222 olmuş.


Asaletin yeter :)



Yola devam


Süperman


 37. km. civarlarında sağa stabilize yol ayrılıyor, Kaz Gölü tabelası var, yola sapıyoruz.


İlk kulede görevliye soruyoruz, yürüyüş yolu varmış, alan koruma altındaymış. Yürüyüş yolu, dar, ortasında ağaçlar, yer yer de tabelalar var kuşları tanıtan. Biz stabilizeden devam ediyoruz.


Devam edip ikinci kuleye kadar gidiyoruz, kulelerin kapısı kilitli. Yolun sonuna kadar gidip, kötüleşmeye başladığı noktada geri dönüyoruz.



Gölün fotoğraflarını çekiyoruz. Farklı türde kuşlar var ama uzaktalar, farklı farklı öten kuş seslerini dinliyoruz.






İkinci kuleye geri dönüp mola veriyoruz.




Yanımızda getirdiğimiz fındık, kayısı vs. den atıştırıyoruz.


Bu noktaya kadar 38 km. olmuş.



Neredeyse 2 saat bisiklet sürmüşüz.


Biraz atıştırma sonrasında geri dönüşe geçiyoruz. Bu sefer Pazar'dan sonra eski yolu değil yeni yolu kullanıyoruz. Ana yol üzerinde alabalık yapan bir mekanda duruyoruz.


Buraya kadar yaklaşık 60 km. olmuş. Tokat'a 20 km.miz kaldı.


Mekanda masa sandalyenin haricinde 2 tane de ağaç tepesinde oturacak yer var. Ağaç tepesine çıkıyoruz heves edip.




Balıklar gelene kadar biraz uzanıp dinleniyoruz, yorulmuşuz. Balıklarımızı yeyip üstüne bir de çay içtikten sonra yola devam.


Giderken gördüğümüz leylek yuvasını dönüşte çekiyorum, giderken tam anne leylek uçarak gelip yuvaya kondu, kocamandı, güzel bir görüntüydü ama yakalayamadık.


Dönüş yolu



Tokat'a girdik.


Gün sonunda yaptığımız km. O zamana kadarki günlük en uzun mesafemiz oluyor.


Taylan bacaklarını hissetmiyor, ben biraz daha antremanlı olduğum için çok hamlık hissetmiyorum, hatta ertesi gün başka bir ekiple ciddi bir tırmanışı olan Tahtaoba'ya gidiyorum bisikletle.