Turun haritası için
Sabah 8:30 gibi buluşacaktık ama Taylan biraz geç kaldı. Hatta aradığımda yeni uyanmıştı, bekledim biraz, gelince önce bisikleti kiraladık, İsmail abi Ballıca'da tırmanış var, çok yorulursunuz dedi, biz önce Migros'a gidip kahvaltılık, su ve yol için enerji verecek çikolata vs. şeyler aldık, ırmak kenarında kahvaltımızı yaptık.
Sonrasında yola koyulduk, hava yağacak gibi kapalıydı ama gün boyunca yağmadı neyse ki, bizi güneşten korudu sadece. Eski Pazar yolundan gidelim derken yolun girişinde Kaz Gölü tabelasını gördük. Böyle bir yer olduğunu bilmiyordum (6 yıldır Tokat'tayım), Taylan da duymuş sadece, hemen telefonun haritasından baktım, mesafe olarak fazla görünmüyordu, gitmeyi gözümüz kesti.
Sola ayrılan Pazar yoluna girip devam ettik.
Yolun bir kısmı stabilizeydi, bazı yerlerinde çalışmalar vardı.
Stabilize yolu bitirip Pazar'a girdik, Mahperi Hatun Kervansarayı'nın önünde durduk,
2 yıl önce bir kere gelip Tokat Kebabı yemiştik, cafe/restoran olarak kullanılıyor. Önünde bekleyen elemanlardan Kaz Gölü'ne nasıl gidileceği ve yol hakkında bilgi aldık, düm düz gidilecekmiş, yolda da rampa yokmuş.
Bir benzin istasyonunda ihtiyaç molası veriyoruz.
33 km. olmuş
1,5 saat sürmüşüz.
Bisikletimin toplam km.si 222 olmuş.
Asaletin yeter :)
Yola devam
Süperman
37. km. civarlarında sağa stabilize yol ayrılıyor, Kaz Gölü tabelası var, yola sapıyoruz.
İlk kulede görevliye soruyoruz, yürüyüş yolu varmış, alan koruma altındaymış. Yürüyüş yolu, dar, ortasında ağaçlar, yer yer de tabelalar var kuşları tanıtan. Biz stabilizeden devam ediyoruz.
Devam edip ikinci kuleye kadar gidiyoruz, kulelerin kapısı kilitli. Yolun sonuna kadar gidip, kötüleşmeye başladığı noktada geri dönüyoruz.
Gölün fotoğraflarını çekiyoruz. Farklı türde kuşlar var ama uzaktalar, farklı farklı öten kuş seslerini dinliyoruz.
İkinci kuleye geri dönüp mola veriyoruz.
Yanımızda getirdiğimiz fındık, kayısı vs. den atıştırıyoruz.
Bu noktaya kadar 38 km. olmuş.
Neredeyse 2 saat bisiklet sürmüşüz.
Buraya kadar yaklaşık 60 km. olmuş. Tokat'a 20 km.miz kaldı.
Mekanda masa sandalyenin haricinde 2 tane de ağaç tepesinde oturacak yer var. Ağaç tepesine çıkıyoruz heves edip.
Balıklar gelene kadar biraz uzanıp dinleniyoruz, yorulmuşuz. Balıklarımızı yeyip üstüne bir de çay içtikten sonra yola devam.
Giderken gördüğümüz leylek yuvasını dönüşte çekiyorum, giderken tam anne leylek uçarak gelip yuvaya kondu, kocamandı, güzel bir görüntüydü ama yakalayamadık.
Dönüş yolu
Tokat'a girdik.
Gün sonunda yaptığımız km. O zamana kadarki günlük en uzun mesafemiz oluyor.
Taylan bacaklarını hissetmiyor, ben biraz daha antremanlı olduğum için çok hamlık hissetmiyorum, hatta ertesi gün başka bir ekiple ciddi bir tırmanışı olan Tahtaoba'ya gidiyorum bisikletle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder