28 Ağustos 2013 Çarşamba

Samsun - Bartın Turu 2. gün: Gerze - Sinop

Sabah saatleri 5:30'a kurmuştuk, kalktık. Gece geç saatlere kadar konser devam etmişti, konser bitince de otoparkta birileri arabadan müzik yayını yaptılar, bizi sabaha kadar müziksiz bırakmadılar, sağolsunlar.
Sahildeki dalgakırandan.


Çadırların dışı ıslaktı.


Toparlanıp 6:30 gibi kamp alanını terk ettik. Deniz seviyesinden merkeze doğru sert bir tırmanış var. Sabah daha ısınmadan bisikletlere binip o yokuşta pedal basarak dizleri zorladık, Tamer dizini ağrıttı, dün de kendimizi biraz zorlamıştık zaten. Ben aynakolu mtb aynakolu ile değiştirmenin faydasını görüyorum rampalarda, en düşük dişlim 24, eskisi olsa 28'di, o dişliyle yüklü halde rampaları çıkmak imkansız gibi. Merkezde sıcak sıcak çay poğaça yaptık. Gerzeyi çıkmadan birkaç poz alıyoruz.



Gerze çıkışında da bir Opet'te ihtiyaç giderdik. O noktadan sonra tekrar deniz seviyesine çok ciddi bir iniş vardı, hatta bu kadar yüklü halde kısmen bozuk asfalt ve virajlı yolda şimdiye kadarki en yüksek hızımı gördüm, fren yapmama rağmen 55 civarı idi, ve epey korkutucuydu. Sonrasında sürekli inişler çıkışlar başladı. Bu yolu görünce dün Sinop'a ulaşmamızın imkansız olduğunu anladık. Tamer'in diz epey ağrımaya başladı, ona rağmen kendini zorlayıp yola devam ediyor.


Bir tane uzun rampada da bisikletleri ele alıp yürüdük ama artık Tamer devam edemeyecek noktaya geldi. Yürürken bile dizi ağrıyordu. Ben isterse Sinop yönünde bir otobüse binmesini, gece Sinop'ta kalıp dinlenmeyi, eğer ki geçerse yine yola birlikte devam etmeyi önerdim. Ama dinlenmeyle geçecek gibi olmadığını söyledi. Öyle olunca karar verip ayrılmak zorunda kaldık. Tamer rampanın aşağısında karşıda bir benzinlik vardı oraya indi, oradan Samsun yönünde bir otobüse binecekti. Eğer 1. haftanın sonunda böyle bir şey olsa ve ben de hevesimi almış olsam belki ben de geri dönebilirdim ama tüm yıl bu tura hazırlanıp 2. günden dönmek istemedim. Tamer de geçen sene kazaya rağmen devam etmişti, bu sene de devam edebilecek durumu olsa zorlayıp devam ederdi, onun durumunda da yapacak bir şey yoktu. O da beni devam etmem için teşvik etti. Şahan ve Aras bu gece Sinop'ta kalacaklardı. Ben de en azından Sinop'a kadar devam edeyim, gece onlarla kampta kalırım, Şahan devam ederse bir süre onla devam ederim, devam etmez geri dönerlerse belki onlarla geri dönerim, ya da tek başıma devam etmeye karar veririm diye düşünüp Sinop'a doğru devam ediyorum.

Çıktığım rampa epey uzun, yorucu oluyor, ileride Erfelek yolu ayrılıyor, belki başka bir zaman.


Rampanın sonuna doğru ufak bir tünelden geçiyorum


Rampa bitiyor, sonrasında uzun bir iniş. İnişin altında bir benzin istasyonu var ama marketi açık değil. Biraz fındık, fıstık atıştırıyorum, telefonumu şarja takıyorum. Tamer'i arıyorum ne yaptın diye. Bekliyormuş hala. Birkaç otobüs geçmiş ama almamış. Sonra bir PTT aracıyla Gerze'ye geçmiş sanırım, oradan da otogara.

Biraz sonra bir adam gelip marketi açtı, soda aldım onun dışında pek bir şey yoktu zaten bisküvi falan gibi. Telefonumu şarjdan alıp yola devam ediyorum. Yolda biraz rüzgar başlıyor. Rampalar bitmek bilmiyor. Bir yerde yol kenarında böğürtlen atıştırıyorum (bundan sonra da yol kenarından hemen hemen her gün rampa çıkarken durup böğürtlen yiyorum)



Sinop görünmeden önceki son rampayı bitkin bir halde çıkarken yanımdan bir traktör geçiyor, sesini duyar duymaz hızımı arttırıyorum ama çok hızlı geçiyor, el ediyorum, aynadan görüp duruyor, kasasına yanaşıp tutunuyorum, devam ediyor. Rampanın son 1,5-2 km.sini traktöre tutunarak çıkıyorum. Yüklü halde ilk tutunmam bu da, yüklü haldeyken daha zor oluyor. Rampanın bitiminde ben bırakınca traktör de duruyor, yanına gidiyorum 3 tane armutla birlikte kötü haberi veriyor, "bir rampa daha var". İnişe geçerken sağda bir benzinlikte uzun bir mola veriyorum. Zaten Sinop'a geldim sayılır. Suluğum yerinden çıkmıştı, onu plastik kelepçelerle sabitledim, ihtiyaçlarımı giderdim, soğuk su, ice tea, biraz aburcubur alıp atıştırıyorum. Şahan'ı aradım ne yaptılar diye. Sinop Akliman tarafında Martı kampingde kalacağız dedi, Aras otobüsle geliyormuş, sen varmaya o varmış olur dedi, Şahan da yeni çıkmış.

Benzinlikten ayrıldıktan sonra Sinop tabelasını görüyorum. Tüm o kahrolası rampalara ve rüzgara rağmen:



Sinop'a son çıkan rampa epey sertti, yol yapımı olduğundan epey dar ve trafik fazla. İyice kenardan en düşük viteste hiç durmadan yavaş yavaş çıktım. Rampanın tepesine geldikten sonra inişe yeni başlamıştım ki bir sorayım dedim. İyiki de sormuşum. Rampanın tepe noktasından Akliman'a yol ayrılıyormuş. Hemen geri dönüp yol ayrımından Akliman tarafına doğru inişe geçtim. İleride görünen plaj tarafındaymış Martı kamping.


Deniz seviyesine iniyorum ama karşıdan öyle bir rüzgar esiyor ki hızım 10 km.yi zor görüyor. Kamping alanına kadar olan 2-3 km.yi zor gittim. Nihayet alana vardım. Girişte fiyatı soruyorum, Şahan da telefonda söylemişti zaten, geceliği 15 TL, sıcak duş, wc, mutfak, elektrik imkanı var. Hemen girişinde bir büfe var ve fiyatlar iyi, Tuborg bira 4-4,5 TL, market fiyatı yani. Bir bisikletli arkadaş gelecekti diyorum, gösteriyorlar. Aras'ın yanına gittim hemen. Çadırını kurmuş o da. Gerze terminalinde Tamer'le karşılaşmışlar. Biraz dinlenip ben de çadırımı açıyorum, geceden ıslak olduğu için kurmadan önce çadırı ve tenteyi ayrı ayrı güneşin altına serip kurumasını bekliyorum. Islak giysileri de güneşin altına seriyorum. Sonra çadırı Aras'ın yanına bir kenara kuruyorum.


Kamp alanı güzel, biraz daha bakım yapsalar, tuvaletleri biraz daha temizleseler on numara olur bence. Bu haliyle bile gidip kalmaya değer. Yakınımızda Slovenyalı genç bir çift var, Land Cruiser üstünde çadırları var, fotosunu niye çekmediysem? Hemen yakınımızda da bir Fransız aile var. 2. gün Türk asıllı Alman bir aileyle tanışıyoruz, bir tane de Çorum Osmancık'tan bisikletiyle gelmiş bir Alman var, Türk ile evliymiş. Mekan internette popüler demek ki, yurtdışından bile geldiklerine göre.

İşleri halledip denize girsek mi diye düşünürken Şahan'ı bir arıyor Aras, Şahan da gelmek üzereymiş. Onu bekliyoruz öyle olunca. O da gelip çadırı kuruyor. Derken yavaş yavaş akşam oluyor. Akşam yemeği telaşına düşüyoruz, merkeze gidelim et vs. alıp mangalda yapalım dediler. Aras ile ben merkeze gittik, Şahan kalıp mangalı yaktı. Bugünkü rampaların üstüne tekrar bisiklete binmek epey zor geldi bana. Sinop merkeze doğru sahilden gittik, bir noktaya gelince ben daha fazla rampa çıkmak istemedim, Aras'ı bekledim bir bakkalın yanında. Aras da iki kasaba bakmasına rağmen et bulamamış, tavuk ve sucuk almış, güneş batmadan geri döndük. Şahan yemeği hallederken Aras'la bir denize girip çıktık. Duş alıp geldiğimizde yemek neredeyse hazırdı. Onlar şarap almışlardı ben de 2 bira aldım yemeği yanına.

Ben yarın için devam edip etmeme konusunda kararsızdım, daha doğrusu devam etmek istiyordum ama aileyi ikna edememiştim. Ertesi gün de kampta kalıp düşünmeye ve aileyi ikna etmeye karar veriyorum.

Bugün yaptığım mesafe: 41,78 km


Teker dönme süresi: 3 saat 52 dk.


Ortalama hız: 10,77 km/s


Maksimum hızım: 61 km/s


Sinop merkeze gidip gelince toplam mesafe 55 km. olmuş, 14 km yapmışım yani.


2. günün haritası


Toplam tırmanma - gain (mapmyride verisi): 550 mt.

Hiç yorum yok: